Çin ve Türkiye’de Büyücülük

🇨🇳 — 

Çin’de cadı ritüelleri, Feng Shui ve Tai Chi gibi kültürel geleneklerle yakından bağlantılıdır. Çin Edebiyatı’nda bitkilerden ,astrolojiden ve daha pek çok spiritüel olgudan çokça bahsedilir. Çin’de cadılar her şeyde bir ruhun var olduğunu kabul eden animizmden beslenirler. Çin'de bu yaşam gücü Chi olarak adlandırılır ve büyücülük ritüelleri Chi'nin dengede kalmasına odaklanır. Çin bitkiciliği, bitkilerin pozitif aktif hale getirme gücüne odaklanır. Çevrede ve insanın ruhunda ve bedeninde kullanılmak için sayısız bitki karışımı vardır. 【毛泽东 】Mao Tse Tung’ın büyücülüğü yasaklamasına rağmen  1976'da onun ölümünden sonra ülkenin yeni liderleri eski geleneklerin ve cadıların önemini kabul etti ve bugün Çin'de çok fazla saygı gören Çin uygulamaları Feng Shui, I Ching, akupunktur ve Tai Chi aynı zamanda dünyanın dört bir yanında masterlar tarafından bilgece yayılmaya devam ediyor. ***

🇹🇷—

Çin kayıtlarına göre Türkler önceleri şamanizm ve totemizm bazlı inançlara sahiptiler. Günümüzde ise halkın %90’ı büyüyü ve büyücülüğü kati surette reddeden İslam dinine inanmaktadır.Buna rağmen gerek taşrada gerek metropolde büyüye gizli bir ilgi duyan geniş kitleler vardır. Özellikle ilişkiler üzerindeki büyülere kadınların daha çok rağbet ettiği görülmüştür. Bazı bölgelerde kişiler hekimlere başvurmak yerine “şifacı” olduğunu düşündükleri kişilere başvurmakta onların ritüelleri ile tedavi olmayı tercih etmektedir. Sirkeli bezin ateş düşürmesi, ezilen kara lahana yapraklarının kuvvetli bir ağrı kesici olması, çeşitli duaların yazıldığı kağıtların yakılıp küllerinin su ile içilmesi gibi...Şifası bulunmayan hastalıklarda kişinin büyüye maruz kalmış olabileceği fikri halkın büyük bir kısmı tarafından benimsenmiştir. Öte yandan “göz değmesi” denilen “nazar” inancı da neredeyse herkesçe kabul edilmiş; bunu kırmak için nazar boncukları, üzerlikler kullanılmaktadır.

***